Anayasaya göre bile darbe yapmak suçtur, insanları işkenceyle öldürmek ise çok daha büyük suçtur.
Anayasayı değiştirmek suçtur. Selda Bağcan, anlaşılan, darbe esnasında nelerin yapıldığını bilmiyor.
Sanki 12 Eylül'de, askerler asayişi, güvenliği sağlamışlar gibi konuşuyor. 12 Eylül darbesi, Türkiye'de
etkileri günümüze kadar artarak devam eden bir zulüm sistemi yarattı. 12 eylül darbesi, öyle basit,
sıradan geçici bir darbe değildi, sivilleşmiş peryodik hükümetlerle çoğalarak hala devam ediyor.
12 Eylül'ün yarattığı karanlık sistem içerisinde peydalanan karanlık güçler ve çeteleşmiş devlet yapısı,
Kürdistan'da binlerce köyü yaktılar, binlerce insanı öldürüp, adına faili meçhul ölümler dediler,
insanları gözaltında kaybettiler, öldürdüler. Türkiye'de devletin her kurumuna aşırı sağcılar-sağcılar
yerleştiler. 1980 öncesi, devlet kurumlarındaki kısmi sol denge, 1980 sonrası bitti, bitirildi. Zindanlarda
siyasi tutsaklar üzerinde korkunç bir baskı sistemiyle adeta insanlık tüketilmek istendi. Bu baskılara,
büyük ölüm oruçlarıyla meydan okundu ve büyük bedellerle rejim siyasal anlamda geri püskürtüldü.
Selda Bağcan'a, 12 Eylül'de neler yaşanıldığını araştırmasını ve gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz.
12 Eylül, sadece bir darbe değildi, bir rejimdi ve Türkiye'nin böyle bir rejimle yönetileceğini açıkça
ilan ettiler. Siyasal İslam'ın, devletin içine alınması ve denetimli olarak devlet kurumlarına yerleşmesi
12 Eylül'le başladı. Bugün Türkiye'de sayısız cemaat ve din tüccarı, 12 Eylül!ün bir eseridir. AKP-MHP
faşizan hükümeti de darbenin bir ürünüdür. Türkeş '' biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda '' deyip,
darbenin arkasında olduğunu söyledi.
***
Selda Bağcan, Güney Kürdistan referandumu ve Rojava'da Kürdistan Özerk Yönetimi tartışmaları
yapılırken, '' ben Kürdistan'a karşıyın '' dedi ve yıllarca kendisini dinleyen Kürt, Alevi Kürt, ve devrimci
çevreleri hayrete düşürdü diyebiliriz. Birde muhafazakar solcu olduğunu söylüyor. Türkiye'de günümüze
kadar muhafazkar solcu olduğunu sadece Selda Bağcan söylüyor, onun dışında kimse böyle birşey
söylemedi. Muhafazakar solculuğun nasıl olduğunu açıklasada öğrensek. Solcunun liberali, reformisti
falan olduğunu biliyoruz ama muhafazakarı olduğunu Selda Bağcan'dan öğrenmiş oluyoruz. Sanki
Türkiye'de sol-solcu, sosyalist bir sistem varda, bu sisteminde muhafızlığını, korumalığını, bekçiliğini
yapıyormuş gibi konuşuyor. Selda Bağcan'ın, sanatı, çıkar ve menfaat için yaptığını düşünüyoruz.
1970'ler sol-sosyalist mücadelenin-rüzgarın hızlıca estiği yıllardı ve Selda Bağcan da bu ortamda sol
değerlerle yükselebileceğini düşünerek bu ortamda kaldı şeklinde değerlendirme yapıyoruz. Yaşı
ilerlemiş, artık yaşlanmış, ekonomik olarak ta alacağını almış. Artık böyle bir ortama ihtiyacım yok
diye düşünüyor ve gerçek yüzünü gösteriyor. Başka türlü olsa nasıl oluyorda, 12 Eylül gibi faşizan
bir darbeyi yapanlara, '' anayasal görevlerini yaptılar diyor ''. İnsan kendi geçmişinden utanır!
Selda Bağcan'a tavsiyemiz şöyledir: Son kırk yılda Türkiye halkı, Kürtler, Aleviler neler kaybettiler
ve Türkiye şimdi siyasal ve ekonomik olarak nerede duruyor, son durumu nedir ? Şeklinde bir araştırma
yapması ve 12 Eylül'ü doğru bir şekilde öğrenmesini tavsiye ediyoruz. Aksi durumda eğerki kendisine
solcu diyorsa, bunun bir anlamı olmayacağını kendisine bildirmek isteriz.
Kemal Söbe