İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından düzenlenen "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı" başladı. İki gün sürecek konferansa İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ile Hüseyin Küçükbalaban, Karar Gazetesi’nden Ali Bayramoğlu, Celalettin Can, gazeteci Hasan Cemal'in yanı sıra gazeteci, yazar, aydın, siyasetçi, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Konferansın açılış konuşmasını İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban yaptı. Celalettin Can, "Kürt özgürlük mücadelesinin insanlarını kimse önermedi, kimse seçmedi. Akil insanları süreçte Erdoğan değil Sayın Abdullah Öcalan önerdi” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı” düzenledi. İki gün süreceği ilan edilen programının yarın gerçekleşecek olan ikinci günündeki bazı oturumlar da iptal edildi.
Konferansın bugünkü bölümünde, “Dünya'da Çatışma Çözümü ve Barış Süreçleri Deneyimleri”, “Ortadoğu’da Barış ve Kürt Meselesinde Demokratik Çözümü”, “Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Türkiye’de Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?” olmak üzere 3 oturum gerçekleştirildi. Konferansa gazeteciler, aydınlar, kitle örgütleri ve siyasi partiler katıldı.
Zana: 21 Mart’ta Diyarbakır Newroz alanında buluşmak dileğiyle
Konferansa katılmayacağı açıklanan Leyla Zana’nın gönderdiği mesajı Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç okudu.
Zana’nın mesajı şöyle:
“Bu önemli buluşmada sizlerle birlikte olmak isterdim ancak ilk davet edildiğim zaman da belirttiğim gibi mart ayı özellikle Kürtler açısından planlamaların kolay öngörülebildiği bir ay değil. Kürtler bir taraftan Newroz’u karşılamanın coşkusunu yaşarken diğer yandan kabuk bağlamamış, derin yaramız Halepçe’nin kavurucu acısını yaşıyor. Bir yandan acılarımız diğer yandan umutlarımız tazeleniyor. Tüm bu gündemlere Kürtlerin ve kadınların iradeleri açısından çok önemli bir seçim yoğunluğu da eklenince ne yazık ki sizlerle buluşamadık. Anlayışla karşılamanızı umuyorum. Başta İHD genel merkezi olmak üzere, yıllardır binbir zorluğu göğüsleyerek insan hakları mücadelesi veren, bunun için ısrarlı bir duruşa sahip olan tüm yaşam hakkı savunucularını, bu konferansın emektarlarını ve katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 21 Mart’ta Diyarbakır Newroz alanında buluşmak dileğiyle.”
Çözüm süreci
“Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Türkiye’de Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?” adlı oturumda Celalettin Can, “Kürt Meselesinde Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?” üzerine konuştu.
Akil İnsanlar Heyeti’nde Kürt tarafının ve Erdoğan’ın seçtiği tek kişinin kendisi olduğunu söyleyen Can, Erdoğan’ın Akil İnsanlar’ın yarısının kendi seçtiği AKP’li isimler olduğunu belirterek, “Kürt özgürlük mücadelesinin insanlarını kimse önermedi, kimse seçmedi. Akil insanları süreçte Erdoğan değil Sayın Abdullah Öcalan önerdi” dedi.
Celalettin Can, İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından düzenlenen "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı"nda konuşurken
Çözüm Süreci’nde halkın desteğinin yüzde 30 olduğunu ve bahar ayının sonunda “çatışma olmasın ve barış olsun” diyen bu oranın yüzde 84’lere çıktığını belirten Can, bunda akil insanların emeğinin olduğunu söyledi. HDP’nin oy oranının yüzde 13’lere çıkmasında da Akil İnsanlar’ın çabasının olduğunu belirten Can, derin devletin yüzde 13 sonrası bunların iktidar olabileceğini belirtmesi sonrası bitirildiğini söyleyerek, “Seçimler sonrası ben arkadaşlara ‘Asıl şimdi tehlikedeyiz. Keşke 13 almasaydık da daha az alsaydık’ dedim. Bana destek vermediler” dedi.
"İktidar kendini zayıf hissediyor gittikçe otoriterleşiyor"
Karar Gazetesi’nden Ali Bayramoğlu, “Taraflar, Stratejiler, Çatışma ve Barış” üzerine konuştu.
Çözüm sürecinin elbette mümkün olduğunu söyleyen Bayramoğlu, “Burada iktidar kendini zayıf hissediyor ve gittikçe otoriterleşiyor. Ve devlet krizi dediğimiz şey ortaya çıkıyor. Milliyetçi, muhafazar ve devletin dışişleri Kürt Sorununa göre şekil alıyor. İçişleri dahil tüm mekanizmaları öyle. Ama elde var sıfır” dedi.
Karar Gazetesi'nden Ali Bayramoğlu, "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı"nda konuşurken
"Türkiye’de barış demek Kürt Meselesinin çözümü demek"
“Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Türkiye’de Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?” adlı oturumda konuşan gazeteci Hasan Cemal ise şunları söyledi:
“Bu topraklarda bir barış sağlanacaksa bunun yolu Diyarbakır’dan geçiyor. Türkiye’de barış demek Kürt Meselesinin çözümü demektir. Belirtmek istiyorum ki bu sorun çözülmeden Türkiye’nin önü açılamaz. Çözüm adına Türkiye, Kürtlerle barışmalıdır. Ayrıca barış; olası bir çözüm sürecinde rol alabilecek paydaşlar görmezden gelinerek sağlanamaz. Bu sebeple siyaset erki, mevcut muğlaklığa son vererek etkin rol almalı ve adım atmalıdır.”