Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) “Ankara Sohbetleri” programının bu haftaki konuğu Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, eski TBMM Başkanı ve eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek oldu. Buradaki konuşmasında yeni anayasa tartışmalarını değerlendiren Çiçek, “İlk 4 maddede hiçbir kalem oynatılmaz. Örneğin bir siyasi partinin ilk dört madde hassasiyeti var, başkasının vatandaşlık maddesi konusunda hassasiyeti var, öbürünün anadil konusunda hassasiyeti var, bu nedenle yüzde yüz mutabakatın sağlanması gerekir" dedi.
Ankara Balgat’taki KGK Genel Merkezi’nde gazetecilerle buluşan Çiçek, gündemdeki gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin konuşan Çiçek, 9. Yargı Paketi'nde yer alan "etki ajanlığı” ile ilgili taslak düzenlemeyi de yorumladı.
Türkiye’nin 1982’den bu güne Anayasa’nın değişmesi yönünde görüş birliğinde olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya muhakkak ihtiyaç duyduğunu söyledi.
1982 Anayasası’nın “devlet ve güvenlik” temelli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Çiçek, 82 Anayasasının günümüz ihtiyaçlarını karşılayamadığına işaret etti. Günümüz koşullarının hem içeride hem de uluslararası düzlemde 1980 koşullarından çok uzak olduğunu söyleyen Çiçek, anayasanın geçen 42 yıl içerisinde çokça değişikliğe uğradığına da vurgu yaptı. Cemil Çiçek değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Yepyeni bir nesil gelmiş, yepyeni siyaset yapan insanlar çıkmış; ne 82’yi yaşamış ne değişikliklerden bilgisi var"
“1982 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra belli bir tarihe kadar siyasette aktör olan insanlar da yok, partiler de yok, yani bazı partiler bu değişikliği yapmış diyelim ki, Doğru Yol Partisi diyelim, CHP diyelim, Anavatan Partisi, o zaman buna karar veren insanlar rahmetli olmuş, hepsini rahmetle saygıyla anıyoruz. Onlar da gitmiş tüzel kişilik olarak partiler de yok, yepyeni bir nesil gelmiş yepyeni bir siyaset yapan insanlar çıkmış bunlar ne 82’yi yaşamış, önemli bir kısmının da sonraki değişikliklerinin hangi sebepten dolayı yapıldığına dair çok fazla bilgisi yok.
Halbuki Meclis tutanaklarına falan bakılsa iyi kötü bunlar gerekçe olur. Dünü hatırlamazsanız her şey sıfırdan başlıyor gibi olur, hâlbuki devlet hayatında hiçbir şey sıfırdan başlamaz. Kuralları da kurumları da ortaya çıkaran ihtiyaçlardır. Hangi ihtiyaçlardan 82 Anayasası yapıldı? Hangi ihtiyaçlar daha sonra ortaya çıktı ki çok sayıda Anayasa değişikliği yapıldı? Birisi 3 madde değiştirmiş, birisi 24 madde değiştirmiş, öbürü 35 madde değiştirmiş, aralarında Türkçe imla uyumu bile yok. Gelişmiş ülkelerde o ülkenin dilinin en mükemmel kullanıldığı hukuk metni Anayasa’dır, Fransız Anayasasına bakarsanız Fransızcanın en iyi kullanıldığını görürsünüz; Alman Anayasası da öyle. Bizimki ise bu açıdan baktığımızda en kötü Türkçeyle yazılmış bir Anayasa.”
“İlk 4 maddede hiçbir kalem oynatılmaz”
Anayasa’nın ilk 4 maddesine ilişkin değişiklik yapılamayacağına dikkat çeken Çiçek, bu konuda toplumsal bir uzlaşının olduğunu ve konunun tartışmaya kapalı olduğunu dile getirdi: “İlk 4 maddede hiçbir kalem oynatılmaz, şimdi 4 maddeye dokunmadığınızda ki dokunulsun anlamında söylemiyorum yanlış anlaşılmasın bunun altını çizerim. Örneğin bir siyasi partinin ilk dört madde hassasiyeti var, başkasının vatandaşlık maddesi konusunda hassasiyeti var, öbürünün ana il vesaire konusunda hassasiyeti var, bu nedenle yüzde yüz mutabakatın sağlanması gerekir.”
"Etki ajanlığı" değerlendirmesi
9. Yargı Paketi'nde "etki ajanlığı" ile ilgili taslak düzenlemeye ilişkin de değerlendirmede bulunan eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tanımlamanın net ve köşeli bir şekilde yapılmasının gerekliliğini vurguladı. Konunun 25 yıldır ülkede tartışıldığını belirten Çiçek, tasarının çok hassas köşeli ve yoruma en kapalı şekli ile uygulanması için bir çalışmanın yapılmasının şart olması gerektiğini ifade etti. Cemil Çiçek, muğlak ve yoruma açık ifadelerin mağduriyetler yaratacağını da ekledi.