CHP lideri Özel, partisinde eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu döneminde başlayan ve kurultayı beraberinde getiren "değişim" süreciyle ilgili, "Halkta karşılığı olmayan hiçbir değişim karşılık bulmaz. Biz aslında 1 Nisan tarihine taliptik. Ancak taban ve sokak değişimi istiyordu. Yani değişim sokağın sesiydi. Ben felaketi önlemek için yola çıktım" dedi. Özel, "Cumhurbaşkanlığına aday olur musunuz?" sorusuna ise, "Bu dönem, Cumhuriyetin 2. yüzyılında Atatürk'ün partisini yeniden iktidar yapma dönemi. Benim misyonum bu. Bunu yapmak için oyunun kurallarına göre oynayıp 50+1 almamız gerekiyor. En doğru oyuncuya penaltıyı sen at dersin, maçı kazanırsın" yanıtı verdi.
CHP lideri Özgür Özel, Sözcü TV Genel Müdürü Alişer Delek moderatörlüğünde Sözcü Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Sözcü yazarı Deniz Zeyrek ve Senem Toluay Ilgaz'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
Özel'in partideki değişim süreciyle ilgili soruyu,"Halkta karşılığı olmayan hiçbir değişim karşılık bulmaz. Biz aslında 1 Nisan tarihine taliptik. Ancak taban ve sokak değişimi istiyordu. Yani değişim sokağın sesiydi. Ben felaketi önlemek için yola çıktım. CHP'de çoklu kurultay Türkiye'de bir ilk oldu. Değişim konusunda her şey tam oldu diyemem ama büyük oranda istenilen yerdeyiz" diyerek yanıtladı.
Aday belirleme süreci
Aday belirleme sürecine ilişkin ise, "CHP'de bütün aday adaylıkları, hangi yöntemin tercih edileceği oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi. Geçmişten farklı olarak her adaylık ekrana yansıtıldı ve bu adayın neden seçildiği anlatıldı. 890 birime ön seçim yapabilirsiniz dedik, 300 birimden ön talep geldi ama en son aşamada 199 birim ön seçim yaparak adaylarını belirlediler. Kadın ve genç kotası aynı kaldı ama biz burada kadın ve gençleri ön plana çıkarmayı başardık" diye konuştu.
"Para sayma" görüntüleri
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul'daki para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmanın bir an önce sonuçlanmasını istediklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
Görüntünün il binasını satın almak için olduğu ortaya çıktı. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey'in danışmanı değil il başkanlığının saymanı, yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilincinde olduğu ortaya çıkıyor. Ve hatta orasının bir AK Parti'li bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Partili avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk.
Biz bu soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturmanın seçime kadar bitmemesini istiyor. Özetle şunu söylemek istiyorum; Erdoğan'ın bu konuda psikolojik bir üstünlüğü yok. Sokağın da böyle bir derdi yok. Seçim sonucuna etki ettiğini ileri süren bir kişi yok. Biz bu konuyu kesin bir dille yalanlıyoruz."
Özel, gündemlerinin ekonomi, milletin sorununun geçim derdi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bugün bazı kanallarda soruyor, en güvendiği araştırma şirketini bağlamış soruyor. Diyor ki 'Kim önde?', 'Ekrem İmamoğlu önde.' Öbürü aradan katılıyor, 'Para sayma görüntülerinin hiç mi zararı olmadı?' Çok inandıkları, güvendikleri, geçmiş seferde seçimi tam tahmin ettiği için refere ettikleri kişi diyor ki, 'Olmadı. Çünkü bu yalanlandı ve eski görüntü olduğu ortaya çıktı. Kimse buna inanmıyor.' diyor. Biz sahada ölçtürüyoruz. 'Bu para sayma veya birtakım olumsuz başka şeylerle ilgili negatif bir tansiyon alıyor musunuz' diye soruyorum. Bana söyledikleri şu, 'Milletin derdi geçim ve odaklandığı yer de seçim sonuçları.'"
"Türkiye'de kim gayrimenkul alsa kuralı alıcı koyuyor"
Para sayma görüntüleri ilk yayınlandığında kurultay süreciyle ilişkilendirildiğini ifade eden Özel, şöyle devam etti:
"O para sayma meselelerinde esas hesap şuydu, tek başına bir kişiyi koydular ekrana. Para sayma görüntülerini yayınladılar. Orada ne dediler? Cumhuriyet Halk Partisi'nin il binasında çekilen görüntüdür ve kurultay süreciyle ilgilidir. O görüntüyü genişletince ve gerçeğine ulaşınca, görüntünün il binası satın alması için olduğu ortaya çıkıyor. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey'in danışmanı değil, bugün Ekrem Bey'in danışmanı, o gün ilin saymanı olduğu, il yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilinciyle... Ve orasının AK Parti'li bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Parti'li avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk ve biz bu yapılan soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturma seçime kadar bitmesin istiyor. Biz ifadeleri o yüzden hemen veriyoruz.
Buradaki esas mesele şu, bir, psikolojik üstünlükle ilgili bir dert yok. İki, sokaktaki insanın böyle bir merakı yok. Seçim sonucuna etki ettiğini söyleyen bir tane araştırmacı yok ve bu konuyu kesin bir dille de yalanlıyoruz. Mevzunun zaten son derece meşru bir iş olduğu herkesin gözü önünde görülüyor. 'Bana 15'ini peşin, gerisini böyle verirseniz ben burayı satarım. Yoksa satmıyorum.' deyince arkadaşların yeri kaçırmamak için... Türkiye'de kim gayrimenkul alsa kuralı alıcı koyuyor."
"Sandık güvenliği gibi bir endişe yok"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının planlı sosyal yardımının seçim rüşvetine çevrilerek seçime 10 gün kala dağıtılmaya başlandığını söyleyen Özel, "Sen insanların doğal gaz parasını 4 ay yatırma, beklet, seçime 1 hafta kala Cumhurbaşkanının selamıyla yatır. Olacak şey değil, utanç verici bir şey." diye konuştu.
İstanbul'da da Türkiye'nin diğer yerlerinde de sandık güvenliği gibi bir endişelerinin olmadığını, tüm hazırlıklarının tamam olduğunu belirten Özel, "Bu seçimde bizdeki anketler İstanbul seçiminin, öyle geçen seçim gibi yüzde 0,1'lik farklarla değil, açık, rahat, tartışmasız bir farkla, Binali Yıldırım'ın saat 7'de kabul ettiği kadar bir farkla sonuçlanacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Özel, Ankara'da da adayları Mansur Yavaş'ın farkı açtığını söyledi. Büyükşehirleri koruyup, üzerine yeni şehirlerde seçimi kazanacaklarını ifade eden Özel, Hatay adayları Lütfü Savaş'a yönelik eleştirilere ilişkin, "Ben Hataylıların ferasetine inanıyorum. Bizim ölçümlerimizde CHP tabanında şu anda Lütfü Bey ile bir helalleşme olduğunu, yerel adaylar üzerinden de bir kenetlenme olduğunu ve bir takım ruhunun CHP seçmenini de muhalif seçmeni de ikna etmekte olduğunu görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti'nin Balıkesir adayını çekmesi durumunda Ordu adayını çekip çekmeyeceklerinin sorulması üzerine Özel, bu aşamadan sonra adayı çekmelerinin mümkün olmadığını bildirdi. Özgür Özel, bu seçimde ittifak olmadan öz güçleriyle yarıştıklarını bildirdi.
Özel, "Derin devlet bile seçimi kazanmayalım diye elinden gelen her şeyi yapıyor." sözlerinin sorulması üzerine, "Parti devletinin olduğu yerde derin devlet vardır. Devletin belli unsurlarının, kayıt dışı, hukuk dışı iş ve işlemlere giriştiği noktada derin devlet vardır. 70'lerde Ecevit hükümetlerine karşı bunları yaşadık. 90'larda yaşandı." diye konuştu.
"Seçmen gücünü sandıkta göstersin"
Seçimin ardından ekonomik felaket yaşanacağını savunan Özel, seçmenin kendilerine güç vermesini istedi. Özel, "Sen muhalefete güç verirsen, yerelden dengelersen bu ülkede bir şey olabilir. Yoksa çok büyük bir felaket geliyor. Erdoğan'ın Ecevit'ten aldığı Türkiye'den daha kötü bir noktada şu anda Türkiye'nin ekonomisi. Yapılacak iş, seçimin ertesi günü değil. Seçimden, yani 1 Nisan'dan bir gün önce bir şey yapmak lazım. Seçmen gücünü sandıkta göstersin." dedi.
Özel, "Cumhurbaşkanlığına aday olur musunuz?" sorusuna karşılık, şunları söyledi:
"Bu dönem, Cumhuriyetin 2. yüzyılında Atatürk'ün partisini yeniden iktidar yapma dönemi. Benim misyonum bu. Bunu yapmak için oyunun kurallarına göre oynayıp 50+1 almamız gerekiyor. Partinin genel başkanı, doğal adayıdır. Burada 50+1'i benle alıyorsak benle alalım. Ama eğer partinin genel başkanı, 50+1'i almıyorsa o zaman 50+1'i alacak adayı bulacak. O adayı elbette öncelikle kendi partisinde arayacak. Benim düşüncem genel başkan bu stratejide teknik direktördür. Penaltıyı kimin atacağına karar verir. Bence bir futbol maçının en keyif ve heyecan verici kısmı da penaltıyı atmak değil, penaltıyı kimin atacağına karar vermektir. Bu kararı verecek mekanizmaları doğru çalıştırmaktır. 90. dakikada takım penaltıyı kazanmış. 'Çekilin ben atacağım.' diyen değil. Öyle olsa gider penaltıyı kendim atarım, en doğru oyuncu ben olsam. En doğru oyuncuya penaltıyı sen at dersin, maçı kazanırsın."
Amacının Atatürk'ün partisini iktidara getirmek olduğunu belirten Özel, "Sahadaki oyuncularımdan doğru isim Ekrem Bey ise Ekrem Bey penaltıyı atar. Doğru isim kimse penaltıyı o atar, maçı biz kazanırız. Ben kendi dönemimde bu koltuğun hakkını vereceğim. Kendime ait en ufak bir hırsım, en ufak bir ihtirasım, en ufak bir kompleksim yok." dedi.
"Ülkeyi 40 yaş altına bırakırsak daha iyi yönetirler"
Özgür Özel, bir soru üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
"Darbenin karşısındayız. Gençlere bunu anlattım. Sonra dedim ki hep gece 3'te olur. Yine gece 3'te bir darbe olsa. Yine kalkar, yine mücadele ederim. Hatta daha fazla, sokakta da mücadele ederim. Dedim ki gece 3'te darbe desinler, kim yapıyor bakmadan fırlarım. Ama deseler ki 'Darbeyi gençler yapıyor. Bütün partilerdeki 40 yaş altı gençler darbe yapıyorlar ve siyaseti 40 yaş üstüne yasaklayacaklar.' Ben o darbeye teslim olur, yatağıma geri yatarım. AK Parti'li de olsa, MHP'li de olsa, CHP'li de olsa bu ülkeyi 40 yaş altına bırakırsak daha iyi yönetirler dedim. Benim darbe çağrım bu."
Özel, gençlerin yanı sıra emeklilerin de bu seçimde sandık sonucunu önemli oranda etkileyeceğini söyledi.
Bir soru üzerine eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüklerini, seçimlerden sonra da kendisini ziyaret edeceğini söyleyen Özel, "Kılıçdaroğlu'nun sahada olmasını ister miydiniz?" sorusu üzerine, partisinde eski genel başkanın seçim kampanyasına aktif olarak katılması geleneğinin bulunmadığını belirtti.